Diyarbakır’ın Lice ilçesi Şenlik Mahallesi’ne bağlı Hambaz mezrasında 28 Eylül 2009’da koyunlarını otlattığı sırada havan mermisinin patlamasıyla ölen 12 yaşındaki Ceylan Önkol’un annesi ve babasının maddi ve manevi tazminat istemiyle İçişleri Bakanlığı aleyhine açtığı davada, mahkeme Bakanlığı tazminata mahkum etti.
Önkol ailesine hukuki destek sunan İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi avukatlarının Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’nde açtığı davada, aileye 283 bin TL maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verildi. İHD Diyarbakır Şube Başkanı ve Önkol ailesi avukatlarından Abdullah Zeytun, yaşanan olayın kolluk güçleri tarafından gerçekleştiği iddialarının araştırılmasını talep etmelerine rağmen bir sonuç elde edemediklerini kaydetti.
MAHKEME ‘HİZMET KUSURU’ KARARI VERDİ
Ceylan Önkol’un 28 Eylül 2009 tarihinde yaşamını yitirmesiyle ilgili açılan dava süreci uzun bir süredir sürdüğünü belirten İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, “Bugün çıkan karar idari boyutla ilgili. Olayla ilgili İçişleri Bakanlığının hizmet kusuruyla ilgili alınan bir karar ve bu karar 12 yıla varan bir yargılamadan sonra çıktı. İdari Mahkemesi aslında Danıştay’ın bozma kararına binaen böylesine bir karar verdi.
Yerel mahkemelerin red kararlarına karşın bizim itirazlarımızın sonucunda Danıştay 2019 tarihinde itirazlarımızı kabul edip dosyayı bozmuştu. Dosyanın gönderildiği Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi özetle söz konusu olayın gerçekleştiği yerin insanların ikametgahlarına çok yakın bir yer olarak değerlendirip burada yer alan mühimmatın patlamasının devletin güvenlik hizmetinin gerektiği gibi yürütülmediğinden kaynaklı hizmet kusuru kararı veriyor ve devleti orada kusurlu buluyor.” diye konuştu.
“DAVAYLA İLGİLİ TALEPLERİMİZ KARŞILIK BULMADI”
Davayla ilgili taleplerinin değerlendirmeye alınmadığına dikkat çeken Zeytun şöyle devam etti;
“İdari Mahkemesinin kararını şüphesiz olumlu bulmakla beraber İdare Mahkemesinin verdiği kararın gerekçesinden bir eksik saptama ve tespitin çelişkili olduğu bir durum söz konusu. Biz ısrarla hem savcılıkta hem de sonraki taleplerimizde bu olayın kolluk gücünün eylemiyle gerçekleştiğini iddia ediyoruz ve savcılığının bu yönde bir araştırma yapmasını talep etmiştik. Ne yazık ki bu yönde ki bütün girişimlerimiz bir karşılık bulmadı.
İdari Mahkemesi ise verdiği son kararda patlamanın meydana geldiği yer köylülerin sürekli geçiş güzargahında olan yer olarak tarif edilip patlamanın davalı idarece meydana geldiği yerin sürekli kullanımda olmadığına yönelik savunmasını hukuken kabul edilebilir bilgi ve belge sunulamadığından dolayı idarenin bu yönlü itirazlarını hukuken değerlendirme dışı bulmuş. Kabul edilebilir bir delil bulamadıkları için lehimizde bir karar kılmış.”
“CEYLAN’IN YÜZDE 10 KUSURLU BULUNMASINI İSTİNAFA GÖTÜRECEĞİZ”
Olayda yaşamını yitiren Ceylan Önkol’un demir çubukla patlamamış mühimmata dokunduğu iddiasıyla yüzde 10 kusurlu gösterildiğini belirten Zeytan, ”Ama böyle bir tespitte bulunmasına rağmen kararda bu saptamanın aksine insanların sürekli kullandıkları ve yerleşim yerlerine yakın bir alanda patlamamış bir mühimmatın bulunmasının davalı idarenin sunduğu güvenlik hizmetinin gereği gibi yürütülmediğini ifade edip hizmet kusuru bulmuş.
Bu konuda hukuki anlamda bir eksik olduğunu düşünüyoruz ve dosyayı hem bu yönüyle hem de patlamamış mühimmata demir çubukla dokunduğu gerekçesiyle Ceylan’ın olayda yüzde 10 kusuru olduğu iddia edilmiş. Dosyada geçen bu iki konuyu istinafa götüreceğiz.” ifadelerini kullandı.