TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez ilk 4 maddesinden 3’üncü maddeyi hedef aldı. Kurtulmuş, ‘Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü’ tabirinin değişmesi gerektiğini söyleyerek, “Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, ‘Milletin devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü’ şeklinde ifade edilmelidir” dedi.
Kurtulmuş’un sözlerine tepki yağarken Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkan Vekili Mehmet Uçum‘dan bir yanıt geldi.
Mehmet Uçum, X hesabı üzerinden Kurtulmuş’un adını anmadan verdiği “Bir Pazar görüşü” başlıklı yanıtında, Anayasanın, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” hükmünün madde kenar başlığında da yer aldığı üzere devletin bütünlüğüne ilişkin olduğunu belirtip “Bir ulusun/milletin ülkesiyle ve devletiyle birlikte varlığını koruması ancak egemen devletin, bütünlüğünü korumasına bağlıdır. Buradaki yaklaşımın ileri sürüldüğü gibi milleti baskılamakla hiç bir ilgisi yoktur. Sistemsel normları geçmişin pratik sorunları üzerinden değerlendirmek temel bir metodoloji yanlışıdır” dedi.
Mehmet Uçum, mevcut düzenlemedeki “Türkiye Cumhuriyeti, devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” anlayışını öne çıkarmanın doğru yaklaşım olacağını belirtip “Ayrıca küresel emperyalizmin ve uzantısı neo liberal siyasetlerin genelde milli devletlere özelde ise Türkiye’ye karşı geliştirdikleri hasmane tavırlara da etkili bir karşı çıkış olur” yorumunda bulundu.
“İLK DÖRT MADDE KAPSAMINA ALINSIN”
Başdanışman Uçum, bununla birlikte kendi değişiklik önerisini paylaşarak “Tam da bununla bağlı olarak Anayasanın 6. Maddesinin ilk fıkrası olan “Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir” hükmünün de ilk dört madde kapsamına alınması konuşulmalıdır” ifadelerini kullandı.
Uçum bu önerisini de “Buna göre yeni anayasada “Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir” hükmünün ilk dört madde kapsamına alınması içeride milli egemenliğe ortak olmaya çalışan gayri meşru yapılara ve odaklara, dışarıda ise milli egemenlikleri sınırlamaya hatta tasfiyeye çalışan küresel emperyalizmin neo liberal siyasetlerine bir meydan okuma ve kararlılık tavrı olur” diyerek savundu.