Ölüm bir organizmanın geri dönüşü olmayacak şekilde durması olarak kabul edilir ancak bilim insanları yaşam ve ölümün ötesinde yeni bir evre olduğunu belirli organ ve hücrelerin ölümden sonra işlevlerini bu evrende sürdürdüklerini keşfetti.
Bazı hücreler ölüm gerçekleşse bile besin, oksijen, biyoelektrik ve biyokimyasal koşullar sağlıyor, yani yeni işlevler kazanarak çok hücreli organizmalara dönüşüyor.
Organ bağışının bunun et net göstergesi olduğunu, ölüm gerçekleşse bile bazı organ ve hücrelerin yaşam işlevlerini sürdüğünü söyleyen bilim insanları, bir de ölü kurbağa örneğini verdi:
Ölü kurbağa embriyolarından alınan deri hücreleri laboratuvar ortamında “ksenobot” adı verilen yani organizmalara dönüştü ve bu organizmalar kendi biyolojik rolleri dışında davranışlar sergiledi.
Kurbağalar gibi insan akciğer hücrelerinin de kendi kendine hareket edebilen antrobot adı verilen minyatür çok hücreli organizmalara dönüştüğü de ortaya çıktı ve bu antrobotların çevrelerinde gezinmekle kalmayıp aynı zamanda yaralı nötronların da hücreleri onarma yeteneğine sahip olduğu keşfedildi.
Yaşam ölümle sona ermiyor
Bu araştırma organizmaların ölüm sonrası yeni formlara dönüştüğünü ortaya koyarken yaşamla ölümün sona ermediğini üçüncü bir hal olduğunu ve bu alanda dönüşüm yoluyla yaşam formunun devam ettiği ortaya koyulmuş oldu.