CHPİstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı’nın İstanbul Park’ın kiralanması ve işletilmesi ihalesinde sahte kefalet senedi kullanıldığına ilişkin iddiasını Türkiye, Sözcü Gazetesi’nin manşetinden okumuştu. Salıcı, işkadını Lale Cander’in, 2 Nisan 2024’te İstanbul Park’ın kiralanması ve işletilmesi ihalesini sahte kefalet senedi vererek kazandığını ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği bu ihaleyle devletin 4 milyar TL zarara uğratıldığını öne sürmüştü.
Sahte kefalet senedi ile ihaleleri mercek altına alan Salıcı, olayın İstanbul Park ihalesi ile sınırlı kalmadığını, başka ihalelerde de bu yöntemin kullanıldığını söyledi. Oğuz Kaan Salıcı, tespitlerini SÖZCÜ’ye anlattı:
SAHTECİLİK ÇETESİ KURULMUŞ
“İstanbul Park ihalesini kazanan şirketin, sahte kefalet senedi ile ihaleye girdiğini kamuoyuyla paylaşmıştım. Görülüyor ki, sahte kefalet senedi ile ihale almak son yıllarda yaygın olarak kullanılan bir yöntem olmuş. Normal şartlarda ihaleye girme ve ihale şartnamesine göre ihaleyi düzenleyen kamu kurumuna kefalet senedi sunma yeterliliğine sahip olmayan şirket veya şahıslar, herkesçe bilinen sigorta şirketlerini taklit eden paravan şirketler vasıtasıyla sahte kefalet senetleri düzenliyor.
İşin ilginci ihaleyi düzenleyen kamu kurumundaki yetkililer de, bu sahte kefalet senetlerini geçerli kabul ediyorlar. Hatta bu konuda adeta bir çete oluşmuş.”
Salcı, konu ile ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Türkiye Sigorta Birliği ve Kamu İhale Kurumu’nun defalarca uyarlar yaptığına dikkat çekti.
CUMHURİYET SAVCILARI GÖREVE
Salıcı şöyle devam etti:
“Buna rağmen usulsüz uygulama devam ediyor. İstanbul Park ihalesinden söz ettikten sonra elimize başka sahte kefalet senetleri de ulaştı. Tıpkı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği İstanbul Park ihalesi gibi Tuzla Vergi Dairesi, Devlet Su İşleri ve Toprak Mahsulleri Ofisi’ne sunulan sahte kefalet senetleri elimizde. Sahte kefaletle kamunun milyarlarca lira zarara uğratıldığını bu ihalelerden görebiliyoruz. Burada ihmal değil kasıt var. Görünen o ki kasıtlı olarak, kamu kurumlarındaki ihale süreçlerini yöneten yetkililer, sahte kefalet senetlerini onaylayarak ihalelerin usulsüz şekilde kesinleşmesine göz yumuyor. Kamunun milyarlarca zarara uğratılmasına devam edilmektedir. Bu usulsüzlüklerin yargıya taşınması için Cumhuriyet Savcılarını göreve davet ediyoruz.”
Oğuz Kaan Salıcı
BAKAN ŞİMŞEK’E SORDU
Faaliyet izni verilen sigorta şirketlerinin kurumsal kimlikleri taklit edilerek paravan şirketler düzenlediğini kaydeden Salıcı, Bakan Şimşek’e hitap etti:
“Sahte kefalet senedi ile tamamlanan ihale sayısı kaçtır? İlgili kurumların uyarılarına rağmen böyle olayların yaşanması nasıl mümkün olmaktadır? Sistemdeki bu açığın suistimal edilmemesi adına Bakanlığınızca tedbir alınması planlanmakta mıdır? Sahte kefalet senetlerini ihale dosyasına ibraz eden şirket ve şahısların senetlerini geçerli kabul eden kamu çalışanları tespit edilmiş midir? İdari veya adli soruşturma başlatılmış mıdır?”